Merhabalar, Ben Geldim...

2 haftalık tatilim maalesef sona erdi. Daha önceki postumda yazdığım gibi tatilimi Berlin'de geçirdim. Neler yapmalıyım soruma kimseden net bir cevap alamasamda. Ben yapacak o kadar çok şey buldum ki. Öncelikle iyi ki gitmişim dedim, Berlin'in bu kadar güzel bir yer olabileceğini düşünmeme gafletine kapılmışım kendimden utandım.

Nereleri gezdim, neler yaptım sizlerle paylaşmak istiyorum.



İlk gün tabiki gider gitmez, Postdamer Platz ve Brandenburg kapısı, sevgilinin o çok beğendiği kapı, üzerindeki figürleriyle beni benden aldı. Görür görmez şaşkınlıkla uzun bir süre izledim. Tarihi dokusu ve sanat eserleriyle görülmeye değer bir yer.

Yapay duvar önündede pozumu verdikten sonra, Müzeler adasına, Berliner Dom Katedraline geçtik. 1894-1905 yılları arasında alman imparator William II zamanında, rönesans zamanı italyan mimari tarzı ile inşa edilmiş görkemli bir katedraldir. İçerisinde bazı eski imparatorların mezarlarını görebileceğiniz bir bölüm mevcuttur.bu katedral içerisinde. ayrıca mutlaka en üst kata çıkıp tepesindeki heykellere daha yakından bakıp, hem de Berlin'i kuşbakışı izleme fırsatınız olsun. Üzerindeki figürler yakından bakıldığında insanın tüylerini diken diken edecek gerçekçilikteler. Orada çimlerin üzerine yayılmış bu tarihi güzelliği izleyen insanları görünce düşündüm de bizim ülkemizde herşey duvarlar arkasına saklanmış, bu insanlar böyle güzel eserlere sahipler ve önünde uzanıp dilediklerince yaşıyolar. Biz hiçbir zaman öyle olamayız, çok yazık...

İlkgünüm böyle geçti. Arkası yarın:)) Bu arada yazmayı çok özlemişim, Biliyorsunuz uzun bir aradan sonra konsantrasyon problemi yaşadım. Mayıs ayından beri bir kopukluk vardı. Bu sefer özlediğimi hisettim. Umarım böyle tam gaz devam ederim.

tarihi alıntı: eksisözlük